UYUŞTURUCU TİCARETİ SAVUNMA DİLEKÇESİ

İSTANBUL (  )   AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

DOSYA NO                  : 

 SANIK                          : 

MÜDAFİ                      :  

KONU                           : Savunmalarımızın sunulmasından ibarettir. 

AÇIKLAMALAR         

         Müvekkil hakkında; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının İddianame No:  sayılı dosyasına atfen Türk Ceza Kanunu’nun 188/3,188/4-a,  188/4-b, 188/5, 53, 54, 55 ve 63.maddeleri uyarınca Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama suçuna ilişkin olarak kamu davası açılmıştır. İşbu dilekçe ile isnat edilen suçlamaya ilişkin savunmalarımızı sunmaktayız.    

  1-         MÜVEKKİLİN KONUTUNDA YAPILAN ARAMA HUKUKA AYKIRIDIR.

Müvekkil  konutunda; …. saat 21:00 – 00.00 arasında arama yapılması kararı hukuka aykırıdır. Söz konusu arama gece yapılmıştır. 

Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 188. Maddesinde; Gece yapılacak arama  Madde 118 – (1) Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz. (2) Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, birinci fıkra hükmü uygulanmaz. 

Söz konusu olayda, müvekkilin konutuna gecikmesinde sakınca bulunan hal düşünülerek arama yapılmışsa da , gecikmesinde sakınca bulunan bir hal yoktur. Zira; konut müvekkilin uzun süredir oturduğu yerdir. Suç delillerinin karartılması veya şüphelinin kaçmasını gerektirecek bir hal de söz konusu değildir. Dolayısıyla , arama gündüz yapılabilirdi. Ancak buna rağmen gece gecikmesinde sakınca bulunan hal sebebiyle müvekkilin konutunda arama yapılması hukuka aykırı olup, hükme esas alınmaması gerekmektedir.

Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 119. Maddesinin 4. Fıkrasında ‘’ Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur. ‘’       

Olayda , yukarıda belirtilen sebepler ve kanuna aykırı  arama yapılarak elde edilen deliller hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş delil olduğundan hükme esas alınmamalıdır.

 2-         MÜVEKKİL UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE TİCARETİ SUÇUNU İŞLEMEMİŞTİR. 

Müvekkil , kollukta ve sulh ceza hakimliğindeki ifadelerinde istikrarlı ve isabetli şekilde uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçunu işlemediğini, satıcı olmadığını, uyuşturucu madde kullandığını ifade etmiştir. Müvekkil, kullanıcı olduğunu açıkça belirtmektedir. Konutunda yapılan aramada da elde edilen uyuşturucu miktarı; yerleşik Yargıtay uygulamaları da dikkate alındığında günlük ve yıllık kullanım miktarlarının çok çok altındadır.

 3-            İSNAT EDİLEN SUÇLAMALARI KABUL ETMEMEKLE BİRLİKTE TCK 188/4-b UYGULANMAMALIDIR

Türk Ceza Kanunu’nun 188/4-b fıkrası şöyle düzenlenmiştir: ‘’b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,’’

Madde metninden de açıkça belirtildiği üzere bu suçları belirtilen mekanlara 200 metreden yakın mesafe de işlenmesi söz konusudur. Olayda uyuşturucu maddeleri müvekkilin konutunda bulunmuşsa da ; isnat edilen suçlamaları kabul etmemekle birlikte söz konusu satışın okul çevresinde yapıldığına dair yeterli , inandırıcı , şüphe götürmeyecek  derecede bir delil mevcut değildir. Dolayısıyla şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca bu sevk maddesinin uygulanmaması gerekmektedir. 

Ayrıca ; sadece kolluk tutanağı ile yetinilmeyerek söz konusu mesafenin tespit edilmesi gerekmektedir.

 4-             İSNAT EDİLEN SUÇLAMALARI KABUL ETMEMEKLE BİRLİKTE TCK 188/4- a UYGULANMAMALIDIR.

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü Uzmanlık Raporu’nda ele geçirilen maddelerin analiz ve incelemeler kısmında uyuşturucu maddelerin Esrar olması nedeniyle Tck 188/4-a uygulanmamalıdır.

 5-              İSNAT EDİLEN SUÇLAMLARI KABUL ETMEMEKLE BİRLİKTE TCK 188/5 UYGULANMAMALIDIR.

Müvekkil ifadelerinde de belirtiği gibi kullanıcıdır, satıcı değildir. Müvekkil kollukta verdiği ifadede uyuşturucu maddesini kimden aldığını ifade etmiştir. Müvekkil, diğer sanıklarla birlikte uyuşturucu ticareti yapma suçunu işlememiştir.

 6-              MÜVEKKİL İÇİN ETKİN PİŞMANLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANMA İMKANI VARDIR.

Müvekkil , kollukta verdiği ifade de etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini söylemiş ve uyuşturucu maddelerini kimden aldığını ifade etmiştir. Müvekkilin verdiği ifade ile diğer sanık tespit edilmiştir ve dosyada sanık sıfatıyla yargılanmaktadır. Dolayısıyla müvekkil hakkında TCK 192/3 fıkrasının uygulanma ihtimali vardır. 

SONUÇ VE İSTEM        : Yukarıda açıkladığımız hal ve sebeplerle ;             Müvekkil hakkında atılı suçlamadan BERAATİNE karar verilmesine, mahkemeniz aksi kanaatte ise tüm lehe hükümlerin uygulanarak TAHLİYESİNE karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.  


                                                                             SANIK MÜDAFİ     

MAKALELER 

Uyuşturucu Davalarına Bakan Avukatlar