İnsan Ticareti Suçu

İnsan Ticareti Suçu Nedir ? 

 

Ülkemiz; Asya, Ortadoğu ve Avrupa transitinde bulunan bir ülke olmasından ötürü insan ticareti ve göçmen kaçakçılığının en yoğun yaşandığı ülkelerden biridir. İnsan ticareti ve göçmen kaçakçılığı suçları ; organize suç örgütleri tarafından organize edilen uluslararası nitelikte suçlardır. İnsan ticareti suçu göçmen kaçakçılığı suçları birbirlerine karıştırılsa da ikisi de farklı suç tipleridir. Her iki suç tipinde de insan onuru ile bağdaşmayacak şekilde insanlar sömürülmektedir.

İnsan ticareti suçu ; zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek , fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak , nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokma, ülke dışına çıkarma ,tedarik etme, kaçırma, bir yerden başka bir yere götürme veya sevk eden ya da barındıran kişilerin işlediği suçtur.

Dünyada insan ticareti suçu; istatistiki verilerden öğrenildiği kadarıyla, fuhuş yaptırmak ve organ kaçakçılığı şeklinde işlenmektedir.


İnsan Ticareti Suçunun Unsurları Nelerdir ?

İnsan ticareti suçu, belirli  amaçlar için

  • Zorla çalıştırmak

  • Hizmet ettirmek

  • Fuhuş yaptırmak

  • Esarete tabi kılmak

  • Vücut organlarının verilmesi sağlamak amacıyla
    Belirli araçlarla

  • Tehdit

  • Baskı

  • Cebir

  • Şiddet uygulamak

  • Nüfuzu kötüye kullanmak

  • Kandırmak

  • Kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak

Belirli eylemleri gerçekleştirerek

  • Ülkeye sokma

  • Ülke dışında çıkarma

  • Tedarik etme

  • Kaçırma

  • Bir yerden başka bir yere götürme

  • Sevk etme

  • Barındırma şeklinde gerçekleştirilen bir suçtur.


İnsan Ticareti Suçunun Cezası Nedir ? 

İnsan ticareti suçu, Türk Ceza Kanunu’nun Uluslararası suçlar kısmının Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti bölümünün 80. Maddesinde düzenlenmiştir.

Madde 80 : ‘’ 1) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye 8 yıldan 12  yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.

                         (2) Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.

                          (3) Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir. 

                           (4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.


İNSAN TİCARETİ SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

Ancak;a- Sanık V.. A.. hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;Türk Ceza Kanunu'nun 80. maddesinde düzenlenen insan ticareti suçunun oluşabilmesi için failin mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisi bir arada bulunmalıdır. Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir. TCK'nın 227. maddesinde düzenlenen fuhşa aracılık etme suçunun aynı maddenin 4. fıkrasında öngörülen nitelikli halinin oluşabilmesi için ise mağdura cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da mağdurun çaresizliğinden yararlanarak fuhşa sevk edilmesi veya fuhuş yapmasının sağlanması gerekmektedir. İnsan ticareti ve fuhşa aracılık etme suçları birbirinden bağımsız olduğundan, fuhuş yaptırmak maksatlı insan ticareti suçunda, insan ticareti suçunun unsurunu oluşturan araç fiiller ile fuhşun nitelikli halini teşkil eden fiillerin bulunup bulunmadığı her suç açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Somut olayda; oluş, dosya kapsamı ve mahkeme kabulüne göre, sanık V.. A..'ın katılan H.. E.. fuhuş amacıyla barındırdığı ve sevk ettiği anlaşıldığından, sanığın kanıtlanan eylemlerinin TCK'nın 80/1. madde ve fıkrasında belirtilen "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak" şeklinde gerçekleşen insan ticareti ile TCK'nın 227/4 maddesinde düzenlenen fuhuş suçlarını oluşturduğu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ise insan ticareti suçunun unsuru olduğu, bu nedenle ayrıca ceza verilemeyeceği gözetilmeden, sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan insan ticareti ile fuhuş suçlarından ayrı ayrı mahkumiyeti yerine, yerinde olmayan gerekçeyle fuhuş suçu ile birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, b- Sanık O.. A.. hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde ise; UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre, sanık O.. A..'ın 22.08.2014 tarihinde ölmüş olduğu anlaşıldığından, TCK'nın 64. maddesi uyarınca karar verilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar V.. A.. ile O.. A.. müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/11/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. ( Yargıtay 18. Ceza Dairesi 4.11.2018 T., 2015/24178 E. , 2015/10157 K.)